DİĞER
"Türkiye’de kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmalarına bilimsel ve kurumsal anlamda bütünlüklü bir düşünsel zemin hazırlamak, bu sayede alanın ilerlemesine ufak da olsa bir katkıda bulunmak..."
"...böyle özgün araştırma ve projelerle, şu an kurduğumuz dernek gibi kurumsal çatılarla kazanımlarımızı, parça parça orada burada duran birikimlerimizi birleştireceğiz. Biz birbirimize bağlanacağız, birbirimize sarılacağız. Sen bana güç olacaksın, ben sana güç olacağım. Başka türlü olmaz, çok zor…"
“Akademik dayanışma ve ortaklaşma kültürü, kadın çalışmaları alanında aslında var ama bu kurumsal olarak çoğunlukla öne çıkmıyor, yani kurumlar değil, kişilerin yaptıkları birtakım ortak çalışmalarla seslerini duyurmaları mümkün oluyor."
“Kadın merkezli arşivler kadın tarihine, feminist, entelektüel, politik ve kültürel çalışmalara verdikleri katkı nedeniyle bu alanda araştırmaların ilerlemesine destek oluyor, diğer taraftan da bu katkı sayesinde kadınların özgürleşmesinde önemli rol oynuyor."
"I think 'project feminism' has very colonizing effects to be quite frank about. It is the reproduction of a very particular approach to gender studies, a very particular understanding of gender, and I think in the long run it is again just reproducing a very elitist, the very white, a very western oriented kind of approach and that is going to be a problem."
“…işte o hiyerarşik yapı adım adım alta doğru ilerliyor. Başörtülü kadın olmak bir alt katman, kadın olmak başka bir katman, Mardinli olmak bir başka katman, Arap ya da Kürt olmak başka bir katman, kadın çalışıyor olmak başka bir katman, o bile yani kadın çalışmaları yapmak bile aslında başka bir ötekileştirmeye neden olabiliyor.”
Müslüm'ü anlamak toplumsal mesafeleri kapatmayacak, Müslüm bir heves, bir ürün olarak tüketilecek. Hikâye, gerçekliğin kanını çekecek. Hikâye kendisi varolmak isteyecek...
Kadınların birey olarak değil de kitlesel şekilde tarih sahnesine çıkmaları kapitalist üretim ilişkileri dönemine denk düşer. Fakat buradan kadınların kapitalizmde otomatik şekilde özne olarak kabul edildikleri sonucunu çıkarmak yanlış olur
Ceren Lordoğlu: Karşılaştığım en belirgin zorluk bazı bölgelerde bekâr kadınlarla görüşmek istediğimi ifade ettiğimde, karşı tarafın bekârlığı o bölgeye yakıştırılamayacak bir kategori olarak ele alması ve “bizim buralarda bekâr yaşayan yok" demesiydi
Zeynep Direk: Dünya erkeklerinken, kadın her gün tekrar edilen ev içi emek döngüsüne sıkışmış ikinci cinsiyet olarak yaşıyor. Bizim de kadınlar olarak dünyada yapacak bir sürü şeyimiz var, dünyayı biz de kurmak, şekillendirmek, düzenlemek istiyoruz
Alban Berg'in Lulu operası, toplumsal ahlak yasalarının doğal ahlaka aykırılığını ve çarpıklığını bir kadının kişiliğinde sunan, kapitalist toplumda insanın nasıl “meta” hâline gelip para yasalarının egemenliğine girdiğini anlatan bir drama...
ABD deneysel sinemasının öncü sanatçılarından Barbara Hammer 40 yılı aşkın sanat yaşamında kadının edilgen, erkeğin etken olduğu denklemleri ısrarla tersine çevirir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık